Archive for Haziran 2013
UEFA bizi toptan atsın!
Fenerbahçe ve Beşiktaş'a gelen cezaları eleştirmeyeceğim. Hatta savunacağım, hatta ve hatta ileri gideceğim. Türkiye'yi komple atmalarını isteyeceğim.
İtirazlar, yakarışlar, hakaretler inanılmaz boyutlarda. E Uefa sadece bizi atmıyor ki, her ülkeden nerdeyse atılan var. Hatta, ülkesinin kendi içinde bile bu durumları affetmeyenler var. İskoçya örneğinde olduğu gibi doğru olanları yapmak çok zor değil. Adamların zaten rezalet bir ligi vardı, geçen sene Rangers'ı gözünün yaşına bakmadan attılar ve iyice kötü bir hale geldi lig. Peki, ligin kötü hale gelmesi, iğrençleşmesinden, leş gibi kokmasından daha mı kötü? Hayır.
Herkesin bildiği yolsuzlukları, iğrençlikleri bir anda unutup, hemen kendimizi savunmaya geçmemiz niye? İşlerin gerçekten rant meselesi olduğu doğru ancak eğer siz dik bir duruş gösterseydiniz, o yapıyorsa ben de yaparım demeseydiniz şimdi itiraz etme hakkınız olurdu. Şu anda Süper Lig'de olan takımların yarısından fazlasını da kendinizle birlikte dibe çekebilirdiniz ya da bu durumdan en ufak bir kayıp almadan çıkabilirdiniz.
Uefa'nın yapması gereken şey kötü ya da iyi, sportmenlikten bu kadar uzaklaşmış, her takımı pisliğe batmış bu ligi tamamen atmasıdır. Belki bu sayede futbolun üstündeki rant düşer ve eli pis, kanlı paraları kullanan insanlar spordan ellerini çekerler. Artık bu olaya spor demeye bile dili varmıyor insanın. Bu pisliği temizlemek için futbol yasaklanacaksa o da yapılsın. Yeter ki birkaç sene sonrasında temiz bir şekilde devam etsin. Bu uğurda herşey yapılabilir.
İtirazlar, yakarışlar, hakaretler inanılmaz boyutlarda. E Uefa sadece bizi atmıyor ki, her ülkeden nerdeyse atılan var. Hatta, ülkesinin kendi içinde bile bu durumları affetmeyenler var. İskoçya örneğinde olduğu gibi doğru olanları yapmak çok zor değil. Adamların zaten rezalet bir ligi vardı, geçen sene Rangers'ı gözünün yaşına bakmadan attılar ve iyice kötü bir hale geldi lig. Peki, ligin kötü hale gelmesi, iğrençleşmesinden, leş gibi kokmasından daha mı kötü? Hayır.
Herkesin bildiği yolsuzlukları, iğrençlikleri bir anda unutup, hemen kendimizi savunmaya geçmemiz niye? İşlerin gerçekten rant meselesi olduğu doğru ancak eğer siz dik bir duruş gösterseydiniz, o yapıyorsa ben de yaparım demeseydiniz şimdi itiraz etme hakkınız olurdu. Şu anda Süper Lig'de olan takımların yarısından fazlasını da kendinizle birlikte dibe çekebilirdiniz ya da bu durumdan en ufak bir kayıp almadan çıkabilirdiniz.
Uefa'nın yapması gereken şey kötü ya da iyi, sportmenlikten bu kadar uzaklaşmış, her takımı pisliğe batmış bu ligi tamamen atmasıdır. Belki bu sayede futbolun üstündeki rant düşer ve eli pis, kanlı paraları kullanan insanlar spordan ellerini çekerler. Artık bu olaya spor demeye bile dili varmıyor insanın. Bu pisliği temizlemek için futbol yasaklanacaksa o da yapılsın. Yeter ki birkaç sene sonrasında temiz bir şekilde devam etsin. Bu uğurda herşey yapılabilir.
Fenerbahçe ve Forvet Hattı
24 Haziran 2013 Pazartesi
Posted by sbilgen
andersson,
emenike,
fenerbahçe,
galatasaray,
guiza,
hooijdonk,
kiessling,
lig,
sow,
süper,
transfer,
webo,
yorum

Fenerbahçe'nin forvet hattına Emenike ya da Kiessling geleceği haberini gördüm az önce. Umarım uydurma bir haberdir. Neden mi? Bu kadar birbirinden farklı iki oyuncu nasıl tek seçenek olabilir aklım almııyor da ondan. Kiessling, yavaş bir pivot santrafor. Emenike'yi de hepimiz biliyoruz.
Fenerbahçe'nin Hooijdonk'tan sonraki tüm forvet transferleri fiyaskoydu. Ta ki Webo'ya kadar. Peki onca gelen gidenden Webo'nun farkı neydi?
Webo da Hooijdonk gibi, Kennet Andersson gibi pivot oynayabilen, fırsatçı olduğu kadar güçlü bir futbolcu da ondan. Kezman ve Guiza bu özelliklerin hepsini değil sadece birkaçını taşıdığı için başarılı olamadılar. Fenerbahçe'de yerleşmiş olan futbol kültüründe bir forvet oyuncusu tüm işleri yapmak zorunda. Kezman ya da Guiza eğer Galatasaray'a gelseydiler eminim ki muhteşem top oynarlardı.
İki isim de heyecan verici bence. Ancak, Fenerbahçe'nin yararını düşünecek olursak Kiessling daha ön plana çıkıyor. Sow varken Emenike ekstra bir transfer olur. Sow'un yardımcılığında ise Kiessling'in yavaşlığı sırıtmaz ve Fenerbahçe yıllardır özlemini çektiği bir forvet transfer etmiş olur.
Fenerbahçe'nin Hooijdonk'tan sonraki tüm forvet transferleri fiyaskoydu. Ta ki Webo'ya kadar. Peki onca gelen gidenden Webo'nun farkı neydi?
Webo da Hooijdonk gibi, Kennet Andersson gibi pivot oynayabilen, fırsatçı olduğu kadar güçlü bir futbolcu da ondan. Kezman ve Guiza bu özelliklerin hepsini değil sadece birkaçını taşıdığı için başarılı olamadılar. Fenerbahçe'de yerleşmiş olan futbol kültüründe bir forvet oyuncusu tüm işleri yapmak zorunda. Kezman ya da Guiza eğer Galatasaray'a gelseydiler eminim ki muhteşem top oynarlardı.
İki isim de heyecan verici bence. Ancak, Fenerbahçe'nin yararını düşünecek olursak Kiessling daha ön plana çıkıyor. Sow varken Emenike ekstra bir transfer olur. Sow'un yardımcılığında ise Kiessling'in yavaşlığı sırıtmaz ve Fenerbahçe yıllardır özlemini çektiği bir forvet transfer etmiş olur.
Galatasaray İçin Melo mu Gökhan İnler mi?
Melo, iki senedir sözleşmesinin sonuna geldiği zamanlar futbolcu olduğunu hatırlıyor. Hala Melo'nun iyi bir oyuncu olduğunu söyleyenler bir sene önceki Fenerbahçe maçında Alex'in bomboş vurup da attığı golleri izleyip bir defansif orta saha oyuncusu olan Melo'nun orada olup olmaması gerektiğini kendilerine sorsunlar.
Gökhan İnler, yıllardır İtalya gibi sert futbol mabedi olan bir ülkede defansif orta saha görevini başarıyla gerçekleştiriyor. Türk pasaportu artısının yanında uzaktan muhteşem şutları var. Orta sahayı toparlama işlerini sözleşmesinin sonuna yaklaştığı zamanlarda hatırlamaktan çok hiç aklından çıkarmıyor. Kaç paraya verilmeli ve alınmalı.
Gökhan İnler, yıllardır İtalya gibi sert futbol mabedi olan bir ülkede defansif orta saha görevini başarıyla gerçekleştiriyor. Türk pasaportu artısının yanında uzaktan muhteşem şutları var. Orta sahayı toparlama işlerini sözleşmesinin sonuna yaklaştığı zamanlarda hatırlamaktan çok hiç aklından çıkarmıyor. Kaç paraya verilmeli ve alınmalı.
Beşiktaş'a Schaaf Gelmeli
Beşiktaş son hoca seçimlerinin ardından akıllanmamış görünüyor ki çok deli saçması isimler peşinde. O isimlerin belki de tek mantıklı ismi Schaaf.
Schaaf, Bremen'in mütevazı bütçesi ve kadrosuyla yıllarca uğraştı, didindi. Bir yerden sonra tabii her yetiştirdiği oyuncunun gitmesi sıkıntı çıkardı ve kariyeri sekteye uğradı. Ancak bu demek değildir ki Schaaf kötü hocadır. Tam tersi. Mesut Özil, Mehmet Ekici, De Bruyne gibi yıldızlar onun elinden çıktılar. Gençleri coşturması bile Beşiktaş'a yetmelidir. Hatırlayalım Beşiktaş'ın süper yeteneklerini,
-Muhammed Demirci
-Necip Uysal
-Oğuzhan Özyakup
-Atınç Nukan.
ve niceleri. Sadece yukarıdaki isimler Beşiktaş'ın kasasına iki yıl içinde en az 50 milyon avro sokar. Şimdi, Schaaf'ı istemeyenler düşünsün.
Schaaf, Bremen'in mütevazı bütçesi ve kadrosuyla yıllarca uğraştı, didindi. Bir yerden sonra tabii her yetiştirdiği oyuncunun gitmesi sıkıntı çıkardı ve kariyeri sekteye uğradı. Ancak bu demek değildir ki Schaaf kötü hocadır. Tam tersi. Mesut Özil, Mehmet Ekici, De Bruyne gibi yıldızlar onun elinden çıktılar. Gençleri coşturması bile Beşiktaş'a yetmelidir. Hatırlayalım Beşiktaş'ın süper yeteneklerini,
-Muhammed Demirci
-Necip Uysal
-Oğuzhan Özyakup
-Atınç Nukan.
ve niceleri. Sadece yukarıdaki isimler Beşiktaş'ın kasasına iki yıl içinde en az 50 milyon avro sokar. Şimdi, Schaaf'ı istemeyenler düşünsün.
Ryan Babel ve Kasımpaşa ve Hatta Süper Lig
Kasımpaşa birkaç gün önce bombayı patlattı aslında. Ancak insanların unutkanlığı yüzünden hakettiği yankıyı bulmadı bu transfer. Babel hakkında olumsuz düşünenleri hiç düşünmeyerek yazıya başlıyorum, hatta başladım da.
Ajax'ın genç politikası yüzünden serbest kalmış, öncesinde Hoffenheim'da Alman disipliniyle başedememiş, Liverpool'da ise günden güne kendisini sorumsuzluğa vurarak muhteşem kariyerini mahvetmiş bir isim Babel. Kalu Uche'nin fırtınalaştığı Kasımpaşa ve Süper Lig'de yürüyerek oynasa bile damgasını vurur.
Ajax'ın genç politikası yüzünden serbest kalmış, öncesinde Hoffenheim'da Alman disipliniyle başedememiş, Liverpool'da ise günden güne kendisini sorumsuzluğa vurarak muhteşem kariyerini mahvetmiş bir isim Babel. Kalu Uche'nin fırtınalaştığı Kasımpaşa ve Süper Lig'de yürüyerek oynasa bile damgasını vurur.
Galatasaray'ın Farfan'a İhtiyacı Var Mı?
Günlerdir Farfan haberleri medyada konuşuluyor. Başkan Aysal da transfer de önemli aşama kaydettik diyor. Ancak, Farfan'ın Galatasaray için önemi hakkında maalesef konuşan pek yok.
Galatasaray'ın kanat ihtiyacının olup olmadığı başlıca bir tartışma konusu bence. Üstüne bu isim de Farfan olunca düşünmeden edemiyorum. Nani transferi olsaydı eğer, Drogba örneğinde olduğu gibi ne kadar ekstra bir transfer olsa da yapabileceği muhteşem işler yüzünden faydalı olabilirdi. Ancak, Farfan ismi, Engin gibi bir alternatifin olduğıu takımda bence pek iyi bir seçim değil.
Galatasaray'ın kanat ihtiyacının olup olmadığı başlıca bir tartışma konusu bence. Üstüne bu isim de Farfan olunca düşünmeden edemiyorum. Nani transferi olsaydı eğer, Drogba örneğinde olduğu gibi ne kadar ekstra bir transfer olsa da yapabileceği muhteşem işler yüzünden faydalı olabilirdi. Ancak, Farfan ismi, Engin gibi bir alternatifin olduğıu takımda bence pek iyi bir seçim değil.