Türk Futbol Ekolü

Bir ekolümüz var, sadece sistemleştiremedik.

Türk Futbol Ekolü. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Followers

Archive for Şubat 2015

Avrupa'da Tek Kaldık

Beşiktaş ve Trabzon ile devam ettiğimiz Avrupa maceramıza dün oynanan maçlarla birlikte sadece Beşiktaş ile devam etmek zorunda kaldık. Trabzonspor'un elenmesi kimse için sürpriz olmadı ancak Beşiktaş'ın tur atlaması gerçekten önemliydi.

Beşiktaş'ın tur atlaması önemliydi, çünkü eğer Beşiktaş elenseydi ve Olimpiakos tur atlasaydı bir sonraki sene şampiyonumuz Şampiyonlar Ligi'ne direk katılamayacaktı. Bunun için öncelikle Beşiktaş'a teşekkür etmeliyiz. Beşiktaş, Liverpool karşısında biraz korkak durmasına rağmen galibiyeti aldı. Maç içerisinde biraz daha risk alınsaydı 90 dakikada iş çözülürdü ki Tolgay'ın muhteşem golü olmasa işler sarpa sarabilirdi. Sonuca bakmak gerekirse formdaki Liverpool'u elemek Bilic dahil herkesi tebrik etmeyi gerektiriyor.

Trabzonspor ise başlı başına üstüne sayfalarca yazı yazılması gereken bir durumda. Papadopulos dahil gönderilen stoperler varken ki başka stoperler de dahil oldu takıma, Bosingwa'nın stoper oynaması gerçekten insanı hayrete düşürüyor. Halilhodziç beğendiğim bir teknik adam değildi ancak gerçekleri görüp, söyleyen birisiydi. Kendisi takımın başında olsaydı, Napoli karşısında bu kadar aciz kalınmazdı eminim.

Beşiktaş ile Trabzon arasındaki fark şu, ikisine de nispeten daha kolay takımlar gelseydi kurada Beşiktaş'da motivasyon eksikliği yaşanmaz ve tur yine kolayca geçilirdi ama Trabzon'un yine şansı olmazdı. Türkiye'de camiaların, yöneticilerin önemi burada tekrar öne çıkıyor. Şampiyonlar Ligi'nde İnter'i eleyen Trabzon'un sabırsızlık sonucu Şenol Güneş'i göndermesiyle başlayan çöküşü uzun bir süre daha devam edecek. Kulübün yönetimi tamamen kişilerin kişisel duygularına göre belirlenmekte. Bu da "profesyonel" bir kulüp için çok yanlış.

Baktığımız zaman Hollanda kulüplerinin de elendiğini görüyoruz Avrupa'dan. Ancak şöyle bir durum var; mesela Feyenoord bu sene Trabzon'un harcadığı paranın 10'da 1'ini harcamadı. Altyapıdan oyuncular oynattı ve Trabzon ile aynı turda elendi. Bu durumda bizim hiç hakkımız değilken girdiğimiz "lüks" yollar bizi tamamen bu işi bilmiyoruz görüntüsüne götürüyor. Futbol için fazlasıyla karışık bir durumdayız.

Yeni Yabancı Kuralını Duydunuz Mu?

Federasyon, uzun süren inadının ardından yabancı sınırlamasını büyük ölçüde genişletti geçenlerde. Bu durumun TFF ile değil de Fatih Terim ile daha çok ilgisinin olduğunu söyleyenler olsa da Yıldırım Demirören'in yaptığı tek faydalı iş olmuş durumda şimdiye kadar.

Ülkede tartışmaların genel konusu yerli oyunculara zararı olacak durumu üzerinden sürüyordu ve hala sürmekte. Eskisine nazaran azalmış durumda gerçi bunu savunanlar çünkü yerli oyuncu seviyelerinin iyice düşmesi gerekti aklımızın başına gelmesi için. Hala savunmaya devam edenler de futboldan yeteri kadar anlamayanlar ve bu işten -menajerlik gibi- büyük para kazananlar.

Yeni sistemle birlikte federasyonun yabancı almak isteyenin borcunun olmaması, yabancı sayısı arttıkça federasyona para ödenmesi gibi durumlar da söz konusu. Trabzonspor'un bu durumlardan ötürü mü yerli oyunculara devasa miktarlar ödeyip ara transferi kapattığı da akla gelen başka bir soru. Çünkü, açılan yabancı sınırıyla birlikte kendiliğinden düşeceği garanti olan yerli oyuncu masrafları bu kadar belliyken böyle harcamalar yapılması insanın aklını karıştırıyor.

Peki, duruma kulüplerimiz nasıl hazırlanıyor? Pek alışkın değilizdir ama yurtdışında yaz transferleri devre arası transfer dönemi zamanında başlar. Sözleşmesi bitecek futbolcular ya da gelecek senenin planında yer alan futbolcular, gözlemcilik sayesinde tabii ki, transfer görüşmelerine başlarlar. Şimdiye kadar ülkemizde yabancı sınırı durumundan ötürü önünü göremeyen kulüpler bu hareketliliğe girmek için yazı beklerlerdi ve haliyle geç kalınırdı.

Yabancı sınırlamasının değişmesinden sonra kulüplerimiz açısından durum değişti mi? Maalesef hayır. Bu duruma cevap olarak henüz alışkın olunmayan ve önünü göremeyen kulüplerimizin durumu verilebilir. Doğrudur da. Ancak, hiç değilse bile şimdiden uygun fiyatlı-sözleşmesi bitecek futbolcular aranmaya başlanmalı diye düşünüyorum. Kimse sınırı dibine kadar kullanın demiyor, en azından birkaç atak yapılmasını bekliyor. Şimdiye kadar bu hareketlilik içinde bulunan tek kulüp Galatasaray olarak görünüyor. Gignac için girişim yaptıkları biliniyor. Ancak başka hareketli olan bir kulübümüz yok.

Düşme adayları arasında yer alan takımların dikkatli hareket etmeleri doğaldır. Çünkü, şu anda önemli olan ligde kalmaktır onlar için. Ancak ilk 10'da yer alan kulüplerin bir an önce gelecek senenin planlamalarına başlamaları gerekmektedir. Planlamalara erken başlayan takımlar seneye büyük sürpriz yaratmaya aday takımlar olacaktır.

Futbolcuların Önlenemez Enflasyonu

4 Şubat 2015 Çarşamba
Posted by sbilgen

İngiltere'de yapılan bir araştırma ile birlikte futbolcuların son 20 senedeki maaş farkları göz önüne serilmiş ve çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmış durumda. Çoğu zaman yeni sözleşme imzalarıyla birlikte biraz bizi şaşırtan rakamlar aslında çok uzun bir sürenin getirdiği duruma göre oldukça az bir etki bırakıyorlar üzerimizde.

Görünüş, yapılan zamlar böyle giderse önümüzdeki yıllarda yılda yüz milyonlara yakın kazanan futbolcuların olacağı yönünde bir resim çıkarıyor önümüze. Verilen tabloda 90'ların başından sonra 8-9 sene içinde 8 katına çıkan maaşlar günümüze kadar da 3-4 katına çıkmış durumda. Bu da demektir ki 20 sene içinde 20000 kazanan bir futbolcu şu anda 500000 kazanıyor, tabii bu haftalık rakam. Yıllık rakamlara vurduğumuzda şu anda 20 milyon kazanan Messi, 20 sene önce 400 bin kazanıyor olacaktı.

Tabii ki futbola bodoslama giren sermayenin yarattığı etki bu uçurumlarda önemli bir paya sahip. Bunun sonucu ne mi olacak peki? Dünyanın genel olarak şu anda sıkıntılı bir ekonomik geleceği olduğu da göz önüne alındığında önümüzdeki yıllarda büyük futbolcuların alacağı rakamlar için dünyanın farklı bölgelerine transferi çoğalarak artacak. Bunun sonu yok mu? Mutlaka olacaktır. Ancak, UEFA'nın uygulamaları FIFA'ya da geçerse kişisel hünerlerini göstermek için futbolcuların tek bir çatı altında toplanmaları, tek bir kıtada oynamaları gitgide zorlaşacaktır. Kulüplerin alacağı kararlardan çok oyuncuların alacağı kararların etkili olacağı bir döneme doğru ilerlemekteyiz kısaca. Avrupa futbolunun içine girecek sermayeler zaten zorda olan dengeleri iyice değiştirecektir fakat kıtada gelişen yeni düşünceler bunlara karşı çıkma eğiliminde olduğu için uzun sürmeyecektir. Manchester City gibi kulüplerin geleceği de karanlıklaşacaktır.